3.29.2006

the blue light comes in. the blue light goes out. the blue light carries me with it into a night. a night whose magic has died. i have been here at another time. standing staring at the sky without a single star, i had crouched over the the ground, my hands touching my shoulders my face, loving what is now unloved. you, my sun, my scented candle, my child-proof lighter, my reading lamp, you have burned yourself out. i now wait for the day to break; it did that night. and i will be happy as i was when i fell in love with you.

3.26.2006

on my lips you are the red stain
that remains
after the wine is
gone.

3.08.2006

nerde olmak istedim biliyo musun birden? hani culebrita vardı ya snorkeling yapmıştık, o kocaman manyak simetrik yaratıkları birbirimize hayretle göstermiştik. kafalarımız denizle dolu ama bomboş, aklımız sevimli bir balığın peşinde kalbimiz göğüslerimiz kadar hafif. evet çok özledim artik seni. hadi koy şapkanın altına bir j, inelim merdivenden suya, kıyıya yüzelim yavaş yavaş, içimiz kıpır kıpır ama. sonra oturalım yamuk bir kayaya, yakalım, yakılalalım, değiştirelim bu dünyayı, daraltalım merceği denize, tekneye, ayaklarımızın altındakı yuvarlanmış renkli cam şişe parçalarına. gülelim, sen japon ol, ben ince sesler çıkarayım, yerlere yatalım, nasıl geri döneceğimizi tartışalım, nasıl burada kalabiliriz diye planlar yapalım. tekne uzak, hayatlarımız daha da uzak kalsın, hiçbir şey farketmesin biz orada oldukça.